Adana'da bu soğuğa alışık olmadığımız için 5 derecelik hava bile içimizi donduruyor. Üzerimde 3 kat kazak, içi kürklü örgü mont ve ben hala üşüyorum. Fotoğraf çekilirken soğuğun yüzümü bıçak gibi kestiğini söylesem yalan olmaz.
Bugün sabaha kadar diş ağrısı çektim. Sabaha karşı ancak uyuyabildim. Saat 11'de kalkıncada elim yüzüm şiş. Bu ağrıyı kaç gündür çekiyorum. Sersem gibi oldum. İlaç kullanıyorum bitsin doğru doktora.
Hergün annemlerin oraya gidiyoruz. Efe'nin okulu annemlerin orada olunca sabah evden çıkıyoruz akşam dönüyoruz. Zor oluyor.2. dönem servise vermeyi düşünüyorum. Ozaman evimde dikişimi diker ve zamanı güzel değerlendiririm.
Bu balkızda benim arabam o olmazsa evden çıkmak işkence. Hergün dünya kadar eşyayla evden anneme,annemden eve gidiyorum. Eziyet ediyorsun kendine diyor. Napalım Efe'nin yedek kıyafetleri, dikiş malzemeleri, laptop, ve evde durmadığım için mutlaka yıkanmış kurumayı bekleyen çamaşırlar. Sepetle koştur koştur yukarı çıkıyorum:)
Eee bu kadar sohbet yeter. Sıra yemek yapmaya ardından dikiş makinesinin başına. Bu arada model belli olmuş. Bu ilk katılımım oldu umarım beğenilir.
Yarım kalan dikişleri tamamlayıp modele başlayalım.
Sevgiyle kalın, sıcakcık,mutlu,huzurlu bir gün diliyorum.
see you...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder